Tüm dünyayı etkileyen Kovid-19 salgını, ömrün her alanı üzere eğitimde de değişikliklere yol açtı. Online eğitim sürecinin yanı sıra bilgi ve irtibat teknolojilerinin süratle gelişmesi ile birlikte, eğitimde yer ve vakit sınırlamaları ortadan kalktı. İstanbul Esenyurt Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sudi Apak’a nazaran virüs tesiriyle uzak gelecek ‘şu an’ oldu. Habertürk’te yayınlanan ve Dr. Görkem İldaş’ın hazırlayıp sunduğu ‘Yolun Başındayken’ programında konuşan Apak’a nazaran en az 10 yıl sonra yaşanması beklenen gelişmeler, koronavirüs nedeniyle yeni adaptasyonlar yarattı. Öğrenci ve akademisyenler de buna ayak uydurmak zorunda kaldı.
BİRİNCİ PERİYOTTA DÖRT DERS UZAKTAN
İldaş’ın sorularını yanıtlayan Apak, birinci periyotta en az dört dersin uzaktan yapılacağını söyledi. ABD ve Avrupa’daki kimi değerli üniversitelerde gelecek yıl uzaktan eğitime devam edilmesi kararını hatırlatan Apak, YÖK’ün açıklaması doğrultusunda eğitim öğretimin yüzde kırkının konuttan yapılacağını söyledi. Apak, bu uygulama ile okula gelen öğrenci sayısının da azaltılmasının sağlanacağını söyledi.
İKİNCİ DALGA OLURSA…
‘İkinci dalga olursa ona nazaran şekillenmek lazım’ diye konuşan Apak, online eğitimin olumlu olduğu kadar olumsuz yanları olduğunu hatırlattı; eğitim ortamının değişmesi ve formel derslerin uzaktan verilmesinin kimi vakit öğrencileri yorduğunu söyledi. Uzaktan eğitimin yabancı öğrencileri de etkilediğini söyleyen Apak, memleketler arası öğrenci açısından bakıldığında Türkiye’nin düzgün bir imtihan atlattığının altını çizdi.
HANGİ KISIMLARA TALEP ARTACAK?
Sıhhat bilimleri, Tıp Fakülteleri, havacılık idaresi, lojistik üzere kısımlara talebin artacağını belirten Apak, bilişimin değerini bir defa daha vurguladı. Bilgisayar Mühendisliği ve Yazılım Mühendisliği kısımlarının bu yıl da ön plana çıkacağını belirten Apak, Sanayi Mühendisliği kısmına de dikkat çekti. Sanayi Mühendisliği mezunlarının çalışma alanlarının epeyce geniş olduğunu söyleyen Apak, ‘Bölümü bitirdikten sonra birtakım arkadaşlarımız bilişimci, birtakım arkadaşlarımız finansçı oldu. Bazıları hizmet kesiminde çalışmaya başladı. Bu türlü değişik alanlara daha rahat atlıyorsunuz. Bunu sanayi mühendislerinde başkalarından daha çok gördüm’ diye konuştu.
TEKNOLOJİ TAKVİYELİ, İNSAN ODAKLI EĞİTİM
Yolun Başındayken programının bir öbür konuğu Girne Koleji Ceo’su Dilek Cambazoğlu ise dijital platformların gerektiği yerde, gerektiği vakitte ve en gerçek halde kullanılmasının kıymetine dikkat çekti. ‘Teknoloji dayanaklı lakin insan odaklı bir eğitim anlayışını devam ettirmeliyiz’ diye konuşan Cambazoğlu, ‘Yeni kuşak öğrenme kültürüne devam etmeliyiz. Burada yapay zeka kökenli dijital eğitim platformları, oyun temelli eğitim araçları, robotik kodlama, dijital okur-yazarlık dersleri, bilim ve teknoloji dersleriyle biz çocukları yalnızca sınıfta değil, meskenlerinde de kendi öğrenme suratlarında gelecek süreçlere hazırlamak istiyoruz.’ diye konuştu.
ÖĞRETMEN DEĞİL ‘MENTOR’
Dijital eğitim çağında öğretmenlerin rolünün de değiştiğini vurgulayan Cambazoğlu, yeni kuşak öğretmenlerin özelliklerini de sıraladı: Kendini yenileyen, geliştiren, günün gerekliliklerine ahenk sağlayan, çocuklarının gereksinimlerine ahenk sağlayacak nitelikle bir koç, bir mentor… ‘Bundan sonraki süreçte öğretmenlerimize çok fazla rol düşüyor’ diye konuşan Cambazoğlu, ‘ Öğretmenleri, öğrencileri geleceğe hazırlayan, meslek planlarını bir arada yapan bir rehber olarak görmek istediklerini de kelamlarına ekledi.
Hibya Haber Ajansı