Kibirle dikilen nefs putu, ancak tevazuuyla yıkılır

Put dediğimiz nedir? Perestarı kalmamış bir evvel zaman mabudunun artık müzede sergilenen heykeli mi? Aşınmış bir mermer blok, yongaya dönmüş bir ahşap parçası, ser şikeste bir dikili taş, altından, gümüşten, bakırdan dökülmüş yitik bir suret yahut silik bir tasvir duvarda. Oyma, yontma, dökme evsandan, türlü satha resmedilmiş esnamdan bir antik nesne. Putun manası bu mudur günümüzde?
Putperestlik nedir, putperest kime denir?
Başta tek bir ümmet hâlinde tek bir dine, İslam’a mensup olan insanlar daha sonra ayrılığa düşüp Allah’tan (cc) başka ilahlar edindi ve hem bildik anlamda putlara taparak hem de put sayılabilecek canlı cansız varlıklara Allah’tan daha fazla önem ve öncelik vererek şirke düştüler.
Putperestlik denince akla evvela ilahi bir kudreti olduğuna inanıldığından mukaddes sayılıp ilah edinilmiş heykeller gelir. Bunun nezdinde, Kur’an-ı Kerim’de değinilen, Güneş’e ve Ay’a secde etmek gibi başka putperestlik biçimleri de vardır; putperestlik sadece heykele müteveccih bir tapınma değildir. Allah’tan başka, ilah edinilen her şey şirk zulmünden mütevellit birer puttur. Bu putlar çeşit çeşit olmakla birlikte zamana göre tahavvül eder ve eski putların yerini yenileri alır.
Putperestlik bugün de Şeytan’ın bizi Allah’tan uzaklaştırmak için kurduğu büyük tuzaklardan biri olmaya devam ediyor ve mümini tefekkür etmekten alıkoyan sahte vaatlerle kandırıyor. Derken kapandaki bu dünyevi lezzeti elde etme çabası yegâne hedef hâline geliyor. Zararsız gibi görünen küçük ayrıntılar da büyük tuzaklar kadar tehlike teşkil ettiğinden, dünyevi meselelere kapılmak sandığımızdan daha kolay olabiliyor. Üstelik birçoğumuz yakalandığımız şirk kapanını görmüyoruz. İçinde bulunduğumuz durumun tehlikesini fark etmediğimizden asıl istikameti şaşırıp Hac Suresi’nin 31. ayetinde teşbih edildiği üzere, rüzgâr bizi alıp çok uzaklara sürüklemiş gibi Allah’tan uzaklaşıyor ve hakikatle bağlarımız kopmuş perperişan bir hâlde, gerçeğine kör olduğumuz şirk adlı büyük zulmün içinde idrakimize set çekiyoruz. Öyle ki uyarıldığımızda bunu kabullenmiyor, “Biz bunlara, sırf bizi Allah’a daha çok yaklaştırsınlar diye kulluk ediyoruz,” (Zümer, 3) diyenler gibi, “Biz ona tapmıyoruz,” diye başlayan bahanelerle inkâr yoluna gidiyoruz. Ne var ki inkâr, hakikati değiştirmiyor.
Kaynak: https://www.dunyabizim.com/polemik/kibirle-dikilen-nefs-putu-ancak-tevazuuyla-yikilir-h37207.html