Tüm Emekliler Sendikası, yeni yıl sonrası yapılan artırımlarla ilgili açıklama yaptı. Zamların geri alınması için topladıkları imzaları TBMM’ye götürmeden evvel yaptıkları açıklamada, “Hemen doğal gaza, elektriğe, akaryakıta, temel muhtaçlık unsurlarına yapılan artırımları geri alın” denildi. Açıklamaya katılan emekli Hüseyin Yıldız, “Soğukta ölmek ile açlıktan ölmek ortasında bir tercihe zorlanıyoruz” dedi.
Sendika genel merkezi önünde açıklama yapan emekliler yaşadıklarını anlattı.
‘TEMEL BESİNE YÜZDE 100’ÜN ÜSTÜNDE ARTIRIM YAPILIRKEN YÜZDE 7 ANLAMSIZ KALIYOR’
Sendika Genel Lideri Zeynel Abidin Ergen, “Tüketim hususlarına yapılan son artırımlardan sonra, biz emekliler haftalardır sokaklarda imza topluyoruz. Nedeni çok kolay: ‘Geçinemiyoruz, faturalarımızı ödeyemiyoruz. Artırımlar geri alınsın. Bu artırımlarla yaşanmaz diyoruz’. Emekliye yapılan maaş artışı, elektrik ve doğal gaz artırımlarına dahi yetmiyor. Yalnızca elektrik ve doğal gaza değil, akaryakıta da çılgın artırımlar geliyor. Artırımlardan sonra meskenden çıkamaz olduk. Ulaşım da çok kıymetlendi.
Marketlere girmeye korkuyorduk, artık pazara da gidemiyoruz. Temel besin da yüzde 7’lik vergi indirimi olumlu olsa da kâfi değildir. Çünkü temel besine yüzde 100’ün üstünde artırım yapılırken yüzde 7 anlamsız kalıyor. İmza stantlarında vatandaşlarımız ağlıyor. Hele emekliler isyanda. Beşerler ellerinde ne kalmışsa satıp faturalarını ödemeye çalışıyorlar. İmza stantlarında çok sayıda emekli, hatta kimi emekli olmayan vatandaşlarımız, ‘artık satacak hiçbir şeyimiz yok’ diye serzenişte bulundular. Beşerler fırınların art kapılarından daha ucuz olduğu için kuru ekmek almak için fırsat kolluyor. Utanıyorlar. Utançlarından kimse görmesin istiyorlar. Aslında bu durumdaki vatandaşlarımızın utanacak bir şeyleri yok. Temel utanması gerekenler, insanlarımızı, emeklilerimizi bu hale getirenlerdir. Bir tarım ülkesinde, taze ekmek almanın ayrıcalık haline geleceğini hayalde görsek dahi inanmazdık, ne yazık ki gerçek oldu” dedi.
‘MİLLETVEKİLLERİNE SESLENİYORUZ: BİR ŞEYLER YAPIN’
“Artık duyun bizi. Bu türlü yaşanmaz. Sesimize kulak verin” diyen Ergen, “Hemen doğal gaza, elektriğe, akaryakıta, temel muhtaçlık unsurlarına yapılan artırımları geri alın. Emekliye ek artırım verin. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nden talebimizdir: Derhal güç monopollerine son verin. Özelleştirmeleri iptal edin. Dağıtım şirketlerini kamulaştırın. Bu taleplerimizi TBMM aracılığıyla siyasi iktidara duyurmaya geldik. Bu bizim en legal ve en demokratik hakkımızdır. Sesimiz olun. Buradan tüm milletvekillerine, siyasi partilere, bilhassa iktidar bileşeni milletvekillerine sesleniyoruz: Bir şeyler yapın. Türkiye’nin dört bir yanında topladığımız binlerce imzayı iktidara iletmesi ve taleplerimize tahlil üretmesi için Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne teslim edeceğiz. Umuyoruz ki TBMM biz emeklilerin sesini duyar ve gereğini yapar” diye konuştu.
‘BİZİM ENFLASYONUMUZ İLE TÜİK’İN ENFLASYONU FARKLI’
Açıklanan resmi enflasyon sayılarının yanlışsız olmadığını, kendilerinin hissettiği enflasyonun daha çok olduğunu belirten emekli Hüseyin Yıldız ise, “Geçim kahrı herkes yaşıyor lakin emekliler katmerli yaşıyor. TÜİK’in; yani biliyorsunuz TÜİK’in birçok istatistiği maalesef bizi temsil etmiyor. Yani bizim enflasyonumuz ile TÜİK’in enflasyonu farklı. Biz, maaşlarımızın çabucak hemen tümünü temel besine, kiraya ve güç gereksinimlerimize harcıyoruz. Bu kalemlerde enflasyon ise yüzde 115’in, 120’nin üzerinde. Artık temel besin hususlarının birçoğuna ulaşamıyoruz. Et, artık konutumuza, emeklilerin konutuna girmiyor.
Bağımsız bilim adamlarının oluşturmuş olduğu bir araştırma kümesi var. Bunların enflasyonu yüzde 115. İnanın bizim enflasyonumuz yüzde 115’in de üstünde. Zira biz besin tüketiyoruz, enflasyon çok yüksek. Geçen sene 27 liraya aldığım peyniri ben bu sene 115 lira. Yani, artık gerisini düşünmeyin. Kıymanın kilosu 120 lira. Yani bir emeklinin meskenine artık kıyma girmiyor. Yani biz piyasada ne kadar ucuz, kalitesi ne kadar düşük besin varsa onlarla yönetim etmeye çalışıyoruz. Soğukta ölmek ile açlıktan ölmek ortasında bir tercihe zorlanıyoruz” sözlerini kullandı.
Taleplerinin insanca hayat olduğunu söyleyen emekli Saadet Erkuş, emeklilerin taleplerini şöyle sıraladı:
“Biz emekliler, sadaka istemiyoruz. 30 yıllık hizmetimizin karşılığını istiyoruz. Yapılan artırımların geri alınmasını ve maaşlarımıza ek artırım yapılmasını istiyoruz. Demokratik bir ülkede, insanca yaşama talebiyle buradayız.”
Elektriğe gelen artırımların akabinde yaşadığı ezayı anlatan emekli Hatice Yağız, şunları söyledi:
“Geçen ay bana 413 lira elektrik parası geldi. Bu ay da tıpkı geldi, güya bunu otomatiğe bağlamışlar. Hiç denetim etmeden birebir faturayı geri göndermişler. Olacak iş mi bu? Daha evvel 190 geldi, 200 geldi. İki aydır 413 lira… Ben hamam mı işletiyorum, fabrika mı işletiyorum? Yaktığım benim bir televizyon, bir buzdolabı o kadar. Yani bu olmaz, alsınlar bu artırımları geri. Alsınlar, yaşayamıyoruz artık. Çocuklarımıza bakamıyoruz artık.” (ANKA)
